19 Eylül 2018, Çarşamba
saat: 21:23


...

Hiç bir zaman iyi bir anlatıcı olmamışımdır. Hani menkıbe derler, bir olay anlatılır sen ders çıkarırsın. Kıssadan hisse meselesi. İşte bazı insanlar vardır, boktan bir meseleyi öyle güzel anlatır ki, menkıbe gibi dinlersin. Anlamazsan da sonunu “senin anlayacağın abi...” diye bağlarlar. Öyle işte.

Aslında “mevzu çok basit” diye başlayacaktım. Ama evvel ömrümde hiç bir konuşmaya böyle başlamadığım aklıma geldi. İyi bir anlatıcı olsam böyle başlardım belki.

Bir vakit önce aklıma geldi, geçmişinden bugününe, bugününden gelecekteki kendine mektup yazmak gerekir diye. Yazdım ben de. Bir ihtimali yazdımdı. Ne olduysa oldu, yazdıklarım bir yaklaşık hesapla tuttu sanırım. Hani bir kelime bir işlem vardı ya. Onun gibi bir yaklaşık.

Bilmek, ön görmek ne saçma şeymiş. Aradaki zamanı boşa yaşamak gibiymiş. Dejavu. Yazarak yaşa, yaşayarak bir daha yaşa. Her halde saçma..

“Bir yaklaşık” var bir de... Kaç paket sigara, kaç yetmişlik votka biter kestiremiyorum...

...

istanbul
hosting