15 Mart 2019, Cuma
saat: 19:05


Sabah erkenden kalkmadım.
Ranzanın üzerinde yatıyorum ve aile bütünlüğümüzü sağlamak için herkesten geç kalkmaya karar verdim. Ailenin terörize ettiğim diğer kısmı bunu memnuniyetle karşıladı.

2 hafta önce balık ve fanus almaya gittik Hellweg’e.
Adam önce balıklar için ortam hazırlamalı, 2 hafta beklemelisiniz sonra balıkları alırsınız dedi.
14 kiloluk bir akvaryum, çeşitli dekorasyonlar, su bitkileri ve 10 kiloluk kumla kalakalmıştık.
E balık?
Balık yok dedim oğluma. Olmuyormuş. Balıklar ölmesin diye böyle yapıcaz. Adam biliyor. Adam Alman ve balık doktoru. Bugün dekorasyonu yaparız.
Balık doktoru mu?
Oğlum yüzüme baktı.
Adama baktı.
Ağlamadı.
Balık diye tutturmadı.
Arkadaşlarımın hepsine balık alıcam bugün dedik yarın ne söyliycem onlara, demedi.
Adama dönüp, annem nasıl taşıyacak bunları dedi.
Bilmiyorum dedi adam.
Ben de bilmiyordum.
İmkansızdı, bunu biliyordum.
Armin de biliyordu.
Hiçbir planım yoktu. Fanusla balık alacaktım, planım oydu.
Taksiye binecektim ama 3 sokak öteye. Burdan taksi pek geçmezdi.
Hiç umrumda değildi.
Balık yoktu.
Bir sürü ıvır zıvır vardı.
Adam Armin’e ve benim plansızlığıma acıdı.
Kasada belki küçük bir el arabası kiralayabilirsiniz dedi.
Bir umut oldu bize. Balık reyonundan çıktık ve fazla ilerleyemedik. Armin'i orda ağır diğer şeylerle bıraktım. Kıpırdama dedim.
Kasaya gittiğimde. Hallochen diyen o eski punk kadın vardı.
Punk kadınları eskiden büyük gururumu zedeleyen birer nazi olarak görürdüm.
Oysa artık en iyi arkadaş onlardan olur, biliyorum.
Araba kiralayacağım dedim.
Kimlik dedi.
Kimliğim yoktu.
Almanyada türk kimliği geçmiyordu.
Almanlar da Alman olmadığım için bana kimlik vermiyordu.
Kimlik yok dedim.
O zaman olmaz dedi.
Tamam dedim. Hiçbir sitem belirtisi göstermeden gözlerimi tavana dikip bakmaya başladım.
Almayalım boşver demek geldi içimden henüz ödememiştik.Armin hissetmiş gibi 1 metrelik boyuyla 10 kiloluk kumu, akvaryumu ite ite geliyordu. Kadın ona baktı. Empati oluşmuştu.
Kimliğin var mı yanında diye sordum Armin’e. Yoksa taşıyamayacağız. Punk, başka bir punk olan şefine bir şeyler söyledi.
50 Euro kapora ver dedi, bana uzun 4 tekerlekli, ağır bir araba getirdi.
Her şeyi üzerine koyduk. Durduk yere yüzlerce euro harcamıştım.
Kontom eksideydi bu arabayı eve kadar itmeli ve hemen geri getirmeliydim.
Armin üzerine bindi. Bisiklet yolundan kan ter içinde ittim. Manevra yapamadığı için eğimli yerlerde yola doğru kayıyor, ağır olduğu için durduramıyordum.
Rüzgar aleyhimize işliyordu. Armin mutluydu.
Bence yarın gider alırız balıkları, nerden hatırlayacak dedim.
Yüzüme hayatında kim olduğuyla ilgili bir karar veriyormuş gibi uzun ve dalgın baktı.
Bekleyelim dedi.
Evet daha doğru dedim.
Çok heyecanlıyım akvaryumu kuracağımız için dedi.
Babana söyle, ben bu akşam yokum dedim.
O an yok olmaya karar vermiştim.
Eve gittik. Koca arabayı Armin’le dışarı bıraktım.
Akvaryumu ve siktiğimin kumlarını ve dekorasyonları ve patlayan bitki torbalarını iki seferde yukarı çıkardım, aşağı indim.
Armin’e atla dedim. Bu kez rüzgar lehimizeydi, hafiflemiş arabaya bindi Armin, rüzgar gibi geri döndük.

Almanların beni alkışlamasını istedim.
Ne kadar terlemiştim.
Allahım.
Arabayı verdik, Armin’le yürüyerek döndük.
Hayat enerjim bitmişti. Hayat enerjileri çabuk biten annelerin allahtan fazla kafaya takmayan çocukları var.

Dün balıkları aldım.
3 tane balık var. Gümüş rengi.
Bir tek sıçarlarken izlemek zevkli.



istanbul
hosting