11 Nisan 2019, Perşembe
saat: 22:35


kapıda dikilmiş ayakkabılarını bağlamasını seyrederken nasıl vedalaşacağımızı düşünüyordum.
biraz önce sarılmıştık
ve kafasını göğsüme koyduğunda ağlıyor gibi gelmişti.
"beş dakika bekle, ben de geleyim."
gülümsedi. çıktık.
kapıyı kapatırken çıkan sesin,
dönüşte kapıda kalmama neden olacağını henüz bilmiyordum.
kapının yanında asılı duran montun fermuar başı,
kapının altına sıkışmıştı.
yarım saat onunla uğraştım.
farkına varmadan gitmeme engel oluyordu neredeyse.
birkaç fotoğraf çektik.
telefonum yanımda değildi.
az ileride,
'dünyanın en uysal kedisi' duruyordu.
seslendim, baktı.
birkaç fotoğraf daha çektik.
sonra sarıldık.
minibüse binip işe gitti.



















sonra ben gittim işte.



















yeni evimdeyim şimdi.
yeni odamda.
iki gündür uğraşıyorum, hala toparlanmadı.
gelecek bir-iki eşya var daha.

ve istanbul çok uzakta.
































çan feda.
09.04.2019 / 11.32


istanbul