10 Ağustos 2019, Cumartesi
saat: 19:38


Yoğun bir minör ezginin içinde çığlık çığlığa yankılanan majör notalar gibi seni sevmek.. derin bir hüzün içerisindeyken, garip bir uyumsuzluğun getirdiği ince bir umut dolu bir umutsuzluk varlığını hissetmek. Hani bir pazardır hafta ortasında, pencerenden dışarı bakarsın, sıcak bir yaz öğlesine de hayat normal akışındayken bir anda zamanın akışı yavaşlar, yürüyen insanların adımları ağırlaşır ve gözlerinin önünden geçen bir yusufçuğun her kanat çırpışına vakıf olursun ya.. öyle bir ağırlık çöküşü gibi seni sevmek. Olmadık bir zamanda, bir trende telaşlı bir akşam üstü, ya da bir barda arkadaşlarla ettin sohbetin ortasında zamanın akışı aniden yavaşlar da, tanıdığın her ses sana çok uzaktan gelmeye başlar da, kendini 3. Sınıf hüzün dolu avrupa sinemasından bir sahnenin içinde bulursun ya.. bir yandan gerçek, bir yandan bir o kadar iğreti bir duygu seni sevmek..
Kiraz çiçeklerine bakarken, ne kadar güzel olduklarını değil, yapraklarını dökeceklerini görmek.. güz yapraklarının rengarenk cümbüşünü izlerken, toprağa düşmüş gökkuşağına bakarak keyif almak değil de, o güzellik içerisinde dahi ölümün rengarenk de olabileceğini düşünmek gibi seni sevmek..
Hem hülyalı bir güzelliğe kapılma isteği hem de gerçeklerden asla kopamamak seni sevmek
Çocuk kalbiyle bir masal dinlerken kaf dağlarının ardına anka kuşuyla gidebileceğini düşünürken, gerçekte bunların olmadığının olamadığının ve olamayacağının farkındalığı seni sevmek

istanbul
hosting