13 Eylül 2020, Pazar
saat: 16:34
Haftalar önce haftanın içinden bir gün, saat sabah 5.45'te kapı çaldı. 15 dakika sonra zaten kalkıp okula gitmeliydik ama uyanmaya henüz hazır değildik. O en güzel uykunun en güzel anı. Henüz uyanmaya vakit kalan an.
Kalktım. Zaten itilse açılacak 4 metrelik ahşap kapımızı açtım.
Apartmanımız saatli bir bomba gibi. İnsanlar yaşlı ve yaşlanmaya devam ediyor. Yaşlılar ölmeye, hastalar merdivenlerden düşmeye devam ediyor. It's hardly bizimkiler apartmanı.
Onun için acil durumlarda eli ayağı tutan biz olduğumuzdan yardıma hazır açtık.
Kim ölüyordu. Kim haber veriyordu.
Kapıyı açtım ve rüya devam ediyor gibi gül kurusu pembesi renkte , havlu bir sabahlık belirdi. Siyah ince uzun baldırları, dizleri.
Yeşil kısacık saçları. 40-45 yaşlarında, muhtemelen çıplak ve daha önce hiç görmediğim kadın, sorry sorry diyerek yukarı çıkıp hikaye kapanıyordu ki, ayaklarımdan pat pat pat bir şey geçti. Bu sırada Benjamin uyandı. Bizim eve giren köpeğe baktı.
Siyahi pembeli kadın köpeğe gel dedi. İngilizce konuşuyordu. Burası bizim evimiz değil.
Köpek huzursuzdu. Bir an sahibi bu değil mi lan diye düşündüm. Ama sahibi olmayan biri sabah 5.45'te köpeği yürüyüşe çıkarıyorsa çok da nankörlük yapmamak lazım. Sahibinden de iyidir.
Come in and you can get your dog dedim. Ayağında aynı pembe renkte düz terlikleri vardı.
Köpekle aralarında bir kaçış başladı.
Armin olanları yatağının üzerinden izliyor ve hiç ses çıkarmıyordu.
Kadın köpeği burası bizim evimiz değil diyerek almaya çalıştı.
Köpeğe bakıp, neresiymiş bunun evi sorsana diye düşündüm.
Köpek, zorla tutulmanın üzerine kadını ısırdı.
Ben pijamalarımın yanlarını karnım sığmadığından keserek giydiğim için, yalnızca yatay yatma esnasında işlevlerini yerine getirebildikleri için, dikeydeyken düşüyordu.
Şu kadının taş gibi vücuduna bakıp, çocuğu yoktur bunun dedim içimden.
Canım sıkıldı bi.
Benjamini orda bırakıp odama girdim.
Benjamin olayın başının ne olduğunu anlamadığı için bu köpeğin neden içeri girmek için kapıyı çalmış olduğuna anlam veremiyor ve bunun bir prank olduğu ihtimali üzerinde duruyordu.
Kadın yanlışlıkla dışarı çıkmayı başaran köpeğinin ardından birkaç kere daha sorry deyip gitti.
Uyandık.
Pantone bir gün.
