19 Ekim 2010, Salı
saat: 08:47


Kahve suyunu koydum...Teyzemin evindeyim ama o buradan çook uzaklarda. Sanki dün buradaymış gibi tencereleri, tabakları, dantelleri...Tarçın kavanozunda teyzemin kokusu; hep sütlaç kokardı dolap...Şimdi kuzenim, eşi,çocuklar ve eniştem yaşıyor bu evde.Bu gün erkenden kalktık, çocuklar okula kuzenim de iş yerine gitti. Ş. ablayla balkonda çay içtik sonra o da gitti. Dedem(enişteme dede derim çocukluğumdan beri)salonda televizyon izliyor, eminim arada uyukluyordur. Ben de çocukların odasında pc başındayım. Çocuk çocuk diyorum da Ç. lise ikide.Hazırlık da var, yani lise üç. Ben Ç. doğduğunda orta sondaydım. Ne garip birinin büyümesi, birinin büyüdüğünü görmek ya da birinin büyüdüğünü fark ettiğim andaki duygularım. Ama bu duygudan nefret ettiğimi bilmek hepsinden daha garip, oysa ben hep zeytin ağacına kurulu salıncakta bir o yana bir bu yana savrulmaktan mutlu olan kız çocuğu olarak kalacaktım, oysa hep lokum çıkacaktı babannemin kuşağından ve bana garip gelen tek şey ufacık kuşağın içine sığabilen lokum olacaktı ömrüm boyunca!

istanbul
hosting