20 Ekim 2010, Çarşamba
![]() saat: 00:24
![]() yalnızlık paylaşılmaz ya hani, ya da biz öyle sanarız... ben paylaşabiliyorum yalnızlığımı, ama paylaşmayı bilenle, yürekten isteyenle, sevinçlerimi de paylaşıyorum aynı zamanda her şeyimi de.. bazen ansızın çıkan insanlar vardır adamın karşısına, hayatına 'bi dokunuş yapar inceden', en umutsuz anında tutar elinden,çeker samimidir bu insan hiç görmediğin kadar, hatta kısa zamanda en güvendiğin kişi bile olur yediği "içtiği" ayrı gitmez bi zaman sonra... sıkıldığında,üzüldüğünde ya da sevinçli bir anında, elin telefona gittiğinde numarasını tuşladığın ilk kişidir "o", bir şeyler paylaşmayı en çok sevdiğindir.. eskiyi hatırlayınca ilk akla gelecek olandır şüphesiz, boş bir bankta biranı yudumlayıp, sigaranı tellendirirken belki... insana yaşadığını hissettirir, yaşamak istettirir bazen ; boşuna olmadığını ispatlarcasınadır adeta hayatın... dostluktan bahsedilirken başka yerlerde, göğsünü gere gere söylersin adını,gururlanırsın, ne de olsa herkese kısmet değildir sahip olduğun "dostluk".. ... ve gün onun doğum gününe geldiğinde, iyi bir şeyler yapmak istersin 'o'nun için,özel bir şeyler.. 'yalnız' bir gecede,geçersin bilgisayar başına sadece yazarsın,bilirsin ki; ne yazdığın değil yazmış olmandır önemli olan.. Duman'dan "yalnızlık paylaşılmaz"ı 20.küsüre dinlerken yazarsın bunları,şarkının inadına... ve iyiki varsın,iyiki tanıdım seni dedirtir adama, taaa yüreğinin derinlerinden... hep böyle kalman dileğiyle,doğum günün kutlu olsun zuzu...( 2007) | ||
|