20 Ekim 2010, Çarşamba
saat: 11:37


Evvelsi gece ağzım kadar büyümüş olan köpek dişimi düştü düşecek halde sallanıyorken çıkardım, ardından gelen tuhaf dokuları elimle koparmak zorunda kaldım.. O da yetmedi, kafamı çevirdiğimde alien gibi ağzı olan içkulağım yüzüme bağırıyordu ama duymuyordum..
Dün gece de hayvani bir deprem yaşadım.

Dilin olsa da konuşabilsen, ne demeye çalışıyorsun bir sikim anlamıyorum.. Mikrop zihnim bilinçaltı enfeksiyonları yaratıyor ya da beden, bilemiyorum.

Kuzgun kırgınlıklarım kanatlanıp kondular yine omzuma.. tatsız ve neşesizim bugün.

Otobüste sürekli esnemekten, gözümdeki yaşları gören ağlıyorum sandı. Gözlük böyle anlar için kurtarıcı işte, yaz kış farketmiyor. Zaten aşırı göz temasında kalmaktan rahatsız olan bir canlı türü olarak işime çok yarıyor, gerçekten rahatlıyorum.

Neyse daha fazla ne yazdığımı bilmeden saçmalamayı kesip kahve koyayım ben, ayılayım insan gibi.


canım kek istedi.
çikolatalı ve yumuşacık..

derin derin bir of çektim, geçti gitti.


yalan!

istanbul
hosting