21 Ekim 2010, Perşembe
saat: 13:32


sanırım spinoza'yı anlamaya başladım. bu iyi mi bilemiyorum. birileirni anlamanın iyi bir şey olduğunu pek düşünmemiştim şimdiye kadar. yani aradaki o hava boşlukları, anlam sıkışmaları, genleşen zamanlar filan bana daha kıymetli geliyordu. ama eşekler gibi spinoza ve üzerine yazılmış şeyler okuyunca sanırım ister istemez anlamaya başladım bu adamı. zaten çok da anlaşılası bir adam. yani normal biri bir iki kitapta bu adamı anlar sanırım. bir zamanlar tractatuslar yazmak moda gibi bir şeymiş sanırım. bu modanın son temsilcisi wittgenstein olarak kalmış. çünkü bir tractatus yazmak gerçekten de daşak isteyen bir iş yani. spinoza ve taoist düşüncenin ortak noktaları hakkında bir şeyler yazmak isterdim. böyle eklektik çabalar daha önce de olmuş. spinozayı panteist zannetmişler filan. ama amca panenteistmiş filan falan. bir de firdevsi'nin şehnamesi var masamda. tuğla gibi. her sayfa için para alacağı için yazmış da yazmış sanırım. ama sultan bu üçkağıdı yememiş. ve firdevsi fakir bir adam olarak ölmüş. demek ki neymiş o kadar yazacağına aza tamah edip bir dergi boyutunda yazsa en azından orta halli bir adam olarak ölürmüş. bir de choamsky okumayın kardeşim. insanı batı düşmanı yapıyor adam. bir de ben zaten düşmandım, yakında hizbullah'a filan katılıvericem o olacak yani. ama önce bir doktora yapasım geliyor. hollywood ve öteki başlıklı bir tez önerisi yazabilirsem tabi. ama yazamam herhalde. ben de kolaya kaçıp bir ortadoğu çalışması patlatırım. olur biter. böylece ileride bir hayat nasıl boşa harcanır diye ikinci bir doktora tezi hazırlayabilecek hale gelirim. kutsal metinlerin hiçbirinde demediği ama bence hepsinde demesi gerektiği gibi: "la bi gidin başımdan!"

istanbul
hosting