09 Mart 2012, Cuma
![]() saat: 02:22
![]() çok stresliyim. bu konuda söyleyeceklerim bu kadar. lise yıllığıma baktım. kendimden tiksindim. bi insan bu kadar sıkıcı ve mal olabilir mi. olabilir. hala malım da o kadar sıkıcı değilim. valla değilim. neyse bu konuda da söyleyeceklerim bu kadar.kısa öykümü tamamlamadım. çünkü ikide bir geri dönüp yazdığım her cümleyi tekrar tekrar tekrar değiştiriyorum. her zaman bi cümle daha iyi olabileceği için kısa bi öyküyü bile yazmak benim 10 yılımı alabilirdi. nitekim 3 aydır sadece 3 5 sayfa bi şeyler yazabildim. halbuki çok da güzel olacaktı. hiç öyle bi şey okumamış olacaktım ben hayatımda. tabi yazsaydım ve okusaydım. neyse. keşke yarışma olmasaydı da ben kendi kendime yazmaya karar vermiş olsaydım. bi başkasının ciddi gibi yazdığım bi şeyi okuması beni çok gerdi ve işte bazı böyle şeyler.yaş ilerlemesiyle otomatik olarak gelen bir özgüven var hani. o niye var. yani mesela diyelim ben 23 yaşındayım bi adam da 30 yaşında. sırf bu yüzden benim söylediğim şeyleri çocuk bu ya diyerek dinleyebiliyorsa ben de sırf bu yüzden orospu çocuğu bu ya diyebilirim. kendimi tebrik ediyorum. çok iyi bi sonuca vardım. neyse önemli olan şu an vardığım sonuç değil de öf ne kadar mal şeyleri umursuyorum. haftaya sucuk ekmek partimiz olacak. insan fobimi yenmek için organizasyonları bizzat benim yapıyor olmam da çok takdir edilesi. kendimi takdir ediyorum. çok da geniş bi kitleye sesleniyoruz. evet yerlerse. bunu da dedim. rahatladım.taklit bazen kötü bi şeydir bazen güzel bi şeydir bazen komik bi şeydir ama çoğu zaman aşağılık bi şeydir. bu da bugünkü özdeyişim olsun. her güne bir yeni özdeyiş. herhangi bir sosyal paylaşım şeysinde var olsaydım her gün internete sıçtığım özdeyişlerimle büyük ilgi toplardım. kesin. çok stresliyim. aşırı. anlatamam. yemin ederim. kendimi intihar edicem diyerek espri bile yapamıyorum o kadar stresliyim. öf. ömrüm çürüdü. devlet bu konuda bi şey yapması lazım diye de espri yapmak istemiyorum. bi tane şarkı dinlemek istiyorum. bi de bizim hocanın kitabı çıkmış. bence çok maldır. ama okumak istiyorum. ama hoca da hoca gibi değil. 27 yaşında olma ihtimali yüksek. 15 falan gösteriyor. halbüise çok entel.ektüel. bak nasıl laf soktum araya nokta koyarak. ne kadar da umrunda halbuki benim düşüncelerim onun için. bence önemli olabilir. 4 yıl önce aynı sıralarda oturmuştuk. ben o zamanlar o sıralarda oturmuyordum ama o oturmuştur heralde. dilimizi doğru kullanmalıyız. türkçe faşisti değilim. böyle bi kavram yok zaten. niye olmasın. biz yaptık oldu. nası stresliyim anlatamam. biz daha iyisini yapana kadar en iyisi bu. :E. allahım yareppim. bi tane kitap okuyorum bok gibi. 75 sayfa ama iki haftadır bitmiyor. o bitmediği için başka kitap da okuyamıyorum. hayatın bazı zorlukları ve imkansızlıkları. okul bitmesin. nedense babam hastaymış gibi hissediyorum. hayatımda ilk defa bi yabancı dizi izliyorum. bitmek üzere. bittiğinde kendimi çok yalnız hissedeceğimi düşünüyorum. emin değilim hissetmeyebilirim de ama çok alıştım. :E. bundan sonra bunu bi cümle haline kullanacağım böylelikle daha anlamlı ve vurgulu oluyor. hayatımın smileyi. bugün bi tane staj başvurusu yaparken ilkokul bilgilerimi bile doldurmam gereken bir formla karşılaştım. ilkokula hangi gün başladığımı bile yazmam gerekiyordu. :E. 11 eylül 1995miş. araştırdım buldum. zor olmadı. 95 eylülünün ikinci pazartesi. kitap adı gibi oldu. ben de çok yazarım amınagoyum. ama sadece masal yazarım. kısa öyküm masal yazan bi adamla ilgiliydi. of allahım nolurdu bu kadar mükemmeliyetçi olmasaydım da tek bir cümle yazmak için 3 saat düşünmem gerekmeseydi. lanet olsun men. ipekle yemek yedik dün. sürekli dostum diyor ve dalga geçmek espri yapmak için de değil gerçekten. ben dersten çıkmıştım ve çok acelem vardı ve hemen yemek alıp tek başıma hızlıca yiyip gidecektim ki birden baktım ipek geliyor. hayatımda ikinci kez onunla aynı masada yemek yiyorum. gri hareketler akımımıza katılmadığından bu yana onu hiç sevmemeye başlamıştım ama öncesinde de sevmiyordum zaten. gri hareketlerden hiç bahsetmedim değil mi. çok da önemliydi ama çıkmış aklımdan. aklımdan çıksa da elbette ki bilinçaltımın bi yerlerinde her daim gizli saklı yaşamını devam ettiriyor. tıpkı ayakkabı bağlamak gibi. şartlı refleks. feyzaya sonsuza ıraksıyoruz yazmışım:E allahtan onu dalga geçmek için yazmıştım. ciddi yazmış olsam şu an kendimi öldürebilirdim. o kadar da değil. ben limitlerle kafayı bozmuştum. mühendis olmayan anlamaz. çünkü dahiyim. ayyyy. berkin babası öldü adamı hiç görmedim. bu ara çok insan ölüyor. berk de çapkınlık yaptı ama kız arkadaşının haberi yok. ben haber etmeyi düşünmüştüm eskiden. bana neyse. bugün quize girmeden önce maximus yedim. güzel çikolata. bu ara bol bol cips ve çikolata tüketiyorum. eski bok gibi düzensiz hayatıma geri döneceğim diye çok korkuyorum. zaten gözümde de arpacık çıktı. biriyle konuşurken çok sıkılıyorum. konuşmak zorunda olmak çok kötü bi şey. hep aynı. beynim lütfen yeni bi şey üret. ya da sus piliz. buraya gelip mal mal konuşmak da rahatlatmadı beni. çok stresliyim. ama misler gibi kokuyorum. bi saat falan duş aldım. hayatın bazı güzellikleri de vardır. pantene aqua saçı ağırlaştırmayan 2 fazlı saç spreyi çok güzel bi şeydir. dünyadaki bütün insanlar kullanmalı. bi de melis kahvaltılık acı sos. aldığım günün ertesinden beri her sabah kahvaltı olarak sadece onu yiyorum. :E. arko mango mandalina kremi var hani. 4 5 senedir varsa işte ilk çıktığından beri alıyorum. 3 lira falan. her yerime sürebiliyorum çok da iyi bence. yetiyor yani. geçen günlerde bir gün benginin caddede oturan elit bir arkadaşı bengide de aynı kremin yoğurtlu böğürtlenli olanını görmüş inanmıyorum hala bunu mu kullanıyorsun ben bunu bırak elime sürmeyi kıçıma bile sürmem demiş. şaka değil lan. karikatür de değil. gerçek. amınagoyarım ben bu kızın. koyacak bi şeyim olsaydı. ah olsaydı. kendimi seviyorum. başka da bi şey sevmiyorum. bugünkü yazıma da kısa öykü formatı kazandırmak için başlık bulayım bari. tıpkı eski günlerdeki gibi. günlerin eskimesi. çok sanatlı ve şiirli ve derinlikli ve incelikli bazı şeyler. sıradanlıklarımız ve aynılıklarımız ve yalnızlıklarımız diyelim derdim ama yok bu güncede bu başlığı destekleyecek hiçbir fikir yok. bence başlık bulamayacağım şimdi. köpekli kumbaramda hiç para yok. çok sanatçıyım. bi de bi şey sorcam benim masa telefonum neden hiç çalmıyor. yeeeeeeeeeeeeeeeeees. işte yakaladık. yalnızlık teması:E o kadar konuştuk bi yalnızlaşmışlıklarımız demedik. güzel türkçemiz. kelimelerin dili. okuduğumuzu anladık mı cevap verelim. şimdi bunları söyledim ya çok ilginç oldum ben tamam mı. çok nostaljik. hey gidi biz de ilkokula gitmiştik. inanabiliyor musun. vay anasını. bi de bizim eski apartmanda bodrum katı vardı labirentli gibi. topum kaçınca almıyordum. gerçekten film gibiydi. ben güzel bi çocuktum. hep sanatçı ruhluydum. beni boşuna bilim adamı yapmaya çalışıyorlar:E karşıda büyük dağlar var onlara tırmanan dağcılar yüksek yüksek binalar dağları kapatıyorlar diye bi şiir yazmıştım birinci sınıftayken. evet lan birinci sınıfta. 3 yaşından beri okuma yazma biliyorum ben havaryu:E neyse. bütün ilginçliklerimiz ve dahiliklerimiz bi yana ben gerçekten başlık bulamıyorum. tanrım yoksa yaratıcılığımı mı yitiyorum. bye. | ||
|