07 Ocak 2016, Perşembe
saat: 00:48


kumların akıp geçtiği uzaysal boşluk düzlemindeyim. zaman geçiyor ve bazı şeyler için artık çok geç diyebileceğim yaşa geliyorum. bazı şeyleri gerçekten arzuladım ve eğer bu hayatta yapamazsam mutsuz olacağımı düşünüyorum. ama belki de deneyeceğim ve yapamayacağım. beni destekleyen yok. bir iş kurdun bırakma diyorlar az bucuk ta olsa başarılıyım. ama bu hayatta yapamayacağım düşüncesi yerle bir ediyor. para biriktirmekten mutlu değilim. insanları da ansal olarak mutlu etmekte çok gelip geçeci geliyor. keşke biri sürdürebilse. kibarlıkla alçakgönüllükle sevgiyle çalışkanlıkla adanmışlıkla.... keşke böyle birni bulsam ve sürdürse bu kafe dost ortamını.... ama sanırım bırakıp gitmem gerek. çünkü gelişmiyorum. ne için para kazanıyorum eğer bu hayatta hayallerim için çalışmayacaksam. Hayır demeyi zor ve geçte olsa ögrendim sanıyorum. sınırlarım çok esnek ama insanlara izin vermemeyi daha iyi öğreneceğim. Okul araştıracağım yazışmalar yapacağım ve gideceğim müzik tutkum ve ayurveda için. ayurveda tutkum olmadı ama elimde olabilir bir üniversite bir okuldan... öyle dolu ki kafam yazsam yazssma yazsam ancak rahatlar ancak konuşurum sana ... şimdi şu an gitmiş olsaydım... bu en güzel döneminde kafenin...

saat: 01:01

ileriye yönelik güzel hayallerim yok mu evet var ama hayallerin dışında romantik bir rüyam var ay ışığında tek başına dans eden kızı istiyorum onu hissetmek istiyorum, müziğin beni değiştirmesini istiyorum, anı yaşamak güzel olmak istiyorum, bunlar romantik dünyam orayı sonsuza kadar öldrürüsem nasıl nefes alırım. gülümsemek istemiyorum insanlarla bu kadar iletişim kurmak istemiyorum bazen bana yüklüyorlar enerjilerini... evlenip çoçuğun olmayacakmı diyorlar bilmiyorum bu hiç bir zaman rüyam hayalim olmadı belki bu sizin hayallerinizdir. bana kendi hayallerinizi empoze etmeyin diyorum.ne yapacağım bilmiyorum.. bU şehrin havasını soluyarak yaşamak istemiyorum ama bazen o başka ülkelere gittiğimde tekrar burayı özlüyorum.
böylece bunu yazıyorum yazıyorum ki ne derdim varmış hatırlayım ....
Bağımlılıklarım var benim , şehir kirli hava azıcık kirli yemek azıcık kirli vücut ve çokça teknoloji.... bu bağımlılıklar benim varlığıma dönüşüyor ve korkuyorum..bir prototip olmaktan... bağımlılıklarımı gerçekten terk edebilirmiyim, güçleniip kuvvetli bir zihin farklı bir insan olabilirmiyim, içgüdülerimi kuvvetlendirip müziğe sanata gerçek yogaya yönelebilirmiyim? yoksa şehir yoksunluğu çekip mutsuz mu olur aklım dengesizliğe mi kaçar? Sağlıklı ve çok sağlıklı ve mutlu olmak tan başka bir arzum yok bir de derinleşmek yaşlandıkça çirkinleşmemek... aile? hep bunu soruyorlar sormasalar gözlemliyorlar... Korkuyorum korkuyorum günce, aile içine girip kontrol edilmekten öözgürlüğümü kaybetmekten tüm bunları yapamamaktan korkuyorum. sence tüm bunlar varken aklımda kalmam mı doğru gitmem mi hangisi mutlu edecek ah zihnim vicdanım bir yanıtlasan....

istanbul
hosting