02 Eylül 2021, Perşembe
![]() saat: 13:40
![]() Çok güzel yaslaniyorum. Işte tam bu yüzden, sampanyayi açıyor ve bana içiyoruz, tam kutlamalik çünkü. Tabii ben her zaman 20 30 arasını özleyeceğim. Fakat, hayat ile o kadar kavgaliydim ki, şu an bu kadar barış içinde olmam çok ironik. Babam bu yaşlarda benim gibi değildi hiç. Annem de. Hala da değiller. Ben bir şekilde didismeyi bıraktım hayatla. Aynaya bakıyorum, gözlerim aynı gözler. Bakışlarımı , bakarken ifade ettiklerini seviyorum. Bence güzel bir enerji yayılıyor. Ha tabii, bir de şu var, yeni bir keşfim oldu. Içine kapalı insanlar, biraz korkak oluyor sanırım. Içine kapalılık, evinin bahçesini dışarıdan soğuk soğuk duvarlarla çevirmek, çiçeklerini ağaçlarını gizlemek. O da bencillikten değil. Eskiden, bütün dünyanın benim bahçem olduğunu düşünürdüm, yaşlanmanın en büyük etkisi, belki de, bütün dünyayı bahçem olarak görmeyi bırakıp, bana yetecek kadar bir alana razı olmam. Bir de gereksiz "herkes yararlansın" kafasını değiştirdim. Insanlar yararlanmasın demiyorum tabii, ama, benim keyfim kacacaksa, duvarların yanından geçip pas geçsinler, dert değil doğrusu. "O kafayı değiştirirsen, hatani anlatsan, gel konuşalım seninle" dediğim çok insan da yok, olanların hepsi de kapsama alanının dışında. Sanırım, en büyük üzüntüm, bu tip insanlardan, sadece bir tanesi, hatasını anlayıp geldi, konuştuk. Keyifliydi. Istemeyenler de gelmesin, ne yapalım. Bir de, hep "sevdiğim insanlarla yapmalıyım" bunu dediğim şeylerle ilgili bir değişim oldu. Bir şekilde, ben sevdiğim insanlarla, o listedeki hiç bir şeyi yapamıyorum. Ben de artık kendi kendime yapmaya başladım. Mesela, ayarlayabilirsem, bu kış, kuzey kutbuna gideceğim. Sevdiğim insanlardan birine de söyledim, aşırı gaza geldi. Ama biliyorum ki, yalnız gidicem. Ha bir de , geçtiğimiz aylarda aşık olmaya çok yaklaştım. Bu konuda biraz, şımarık hissediyorum. Insanlar bir kere bile zor aşık oluyorlar, benim bu kaçıncı. Sonra, iptal ettik o aşkı. Hayatlarin farklılığını öne çıkardık. Ama asıl sorun, kızın karakteri ile ilgiliydi. Hayatımın, geçmişimin, benim bile burnumu sokmadigim kısımlarına burnunu sokmuş. Neden sokmuş? Merak. Sonra da bana anlatmaya cekinmis. Heralde, yıllardır karşılaştığım, en mutlu olabileceğim kişiydi. Geçmiş olsun. Çünkü, dediğim gibi, yaşlanıyorum arkadaşım ben. Iyi kötü bir bahçem var, ve ben bahçemdeki ağaçların da benimle yaşlanmasını istiyorum. Ben ölürken, ağaçların daha fidan olmasi, çok uyumsuz. Riski almadım. Çünkü bahçe kurmak kolay iş değil. Üstelik daha zoru, bir sabah kalkıp, o kadar çabanın üstüne darmadağın edilmiş, ağaçları kırılmış, herşey her yerde bir bahçeye bakıp sigaranı içmek. Too old for this shit. Sonra orayı temizle, düzenle, yeniden ek ve yıllarca bekle. Yok ya. Bahçeler, tadını çıkarmak için dostlarım. Zeytin ağacı dediğin bir yıl keyifle yiyeceğin zeytini veriyor tek seferinde. Kiraz ağaçlarını yol kenarına dikiyorsun, yılda iki gün parildiyor, bütün yıl seni tutuyor. Domates sevmiyorsan bile dik bence, çünkü çok güzel kokuyor. Bu işler böyle. Demem o ki olmamisliklar bazen, olmamış halleri ile daha iyi. Ve yaşlanmak böyle guzelse, ben üç yüz yıllık bir yaşlanma dönemine razıyım. Umarım uzun yasarım :) | ||
|