08 Temmuz 2022, Cuma
saat: 06:22


“Kandırıyorum herkesi
Önce kendimden başlıyorum
Sanırsın şeytan taşlıyorum.”

Genel olarak hayat tarzımı bu şekilde yaşarken, bunun şarkıya çevrilmesi zaman aldı tabi. Beni tanısalar daha erken müzikal bir hal yaratırlarmış ancak doğru zaman, doğru mekan denkleminde bir araya gelemeyişimizden kaynaklı bir gecikme.

Ama ben hiç çizgimi bozmadan yıllardır hem herkesi, hem kendimi aşşırı iyi kandırabiliyorum. Amaçsızlığımı, hissisliğimi, limitli algılama kapasitemi falan büyük gizleyerek, bi atatürk demesem de genel kurmay başkanlığını reddeden mareşal fevzi çakmak asaletiyle dolaşabiliyorum. Öyle bir onur, öyle bir gurur. He sorsan ne istiyon be adam bu hayatta diye “mcık aazlı bi ergen gibi masaüstü gürültülü bi bilgisayar kasası yanında 20inç ekranda fm oynamak istiyorum”. Ne üremek, ne üretmek, ne vatana millete faydalı bir evlat olmak istiyorum. Ruhumun derinlerinde bir yerlerdeki anlam arayışı belki bir çalışma kampına ihtiyaç duyuyor olabilir victor frankl’ın bulabildiği o anlam gibi. ancak benim sikko bedenimin ve ruhumun anlamını bulabilmesi için ne bileyim yeni bi hitler olsun, bi goering falan tekrar gündeme getirmeye gerek yok bence.

Belki üreyince anlam arayışımın sonuçlanacağına olan inancımdan başka bu bomboş ruhuma yükleyebileceğim başka hiç bir anlam kalmamışken, bu sürecinde aşşşırı bitmek bilmeyen bir sürece dönüşmesiyle , kendi anlam arayış yolculuğumda buldum yine kendimi.

Hayatta hiç bir şeye net olarak odaklanamam konusuna gelirsem eğer, yıllarca süren uyuşturucu kullanımım mı, yoksa genetik olarak gerizekalı bir aile bireyinin genlerinin mi bana geçtiği muallaklığını sonsuza kadar çözemeyecek olmak beni aşırı yoruyor. Çünkü bu kendi yarattığım bir başarısızlık mı, yoksa genetik bir başarısırzlık mı kısmını çözmem lazım ki, üreyip ürememe kısmında aklı fikri ve vicdanı hür bir karar verebileyim. Genetik bir mallıksa, üreme kısmından soğuyabilirim. İnsan ırkı aryan olduğundan değil tabi, yeterince akraba evliliğinin olduğu bu toplumda benim aryan ırkı yaratmak gibi bir ütopyam zaten olamak. Halkımız amca kızını sikerek yeterince bu fikri stadın dışına attı, büyük mustafa’nın penaltısının sami yen’den e-5 fırlaması gibi. Ama yine de insan bir sorguluyor tabi, bu sorgulamayı topluma kıyasla değil, bu şekilde yaşanacak olan hayatın acılarından ve ızdıraplarından koruma iç güdüsüyle sorguluyor.

Neyse ne diyordum, büyük mustafa mıydı küçük mustafa mıydı penaltıyı kaçıran ya?

[

istanbul
hosting