26 Mayıs 2025, Pazartesi
saat: 21:36


Herkes benim gibi olamaz biliyorum. Ama bunca yıllık beraberlikte hiç mi birbirinden esinlenmez insan. Hep iyiyi konuşurum, motive ederim. Güzel olmasa bile olmadığını öylece çat diye söyleyemem. Kıramam kimseyi, kırmak istemem. Herkesin zevkinin bambaşka olduğunu bilirim buna saygı duyarım. Biri bir şeyi beğenmiş almışsa ve bana da fikrimi soruyorsa olumsuz bir şey demem. Zaten o beğenmiş almış diye, hevesini kırmak istemem. Kimsenin hevesini kırmaya hakkımın olmadığını da bilirim ama. Herkes, hepimiz, bütün insanlar biricik. Herkes bir kere yaşıyor hayatı. Zaten çok zor yaşam. Bir de ben taş olmak istemem kimsenin ayağına. Bir ben mi biliyorum peki bunları? Bunları öğrenmek için özel bir eğitim almadım ki, benimde ailemde vardı bambaşka hikayeler. Ama böyle biri olmaya evrilmek istedim.

İnsanın dili zehir saçtıktan sonra yaptıklarının pek hükmü yok bana göre. Boşuna dememişler tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır diye. Çocuklarıma da bunu öğretmeye çalışıyorum. Umarım dilinden tatlılıklar akan insanlar olurlar.

Geçen gün bir yazışmada nasıl istiyorsan öyle yaşa o zaman dedi. Yaşayamam dedim. Bir param yok iki çocuklarım var. İstediğim gibi yaşayamam. Kendime de çok kızıyorum bazen. İşi hiç birakmamalıydım. Götümden kan gelsede bırakmamalıydım. O zaman daha başka olabilirdi her şey. Gerçi bunuda bir yakın arkadasıma böyle dediğimde bana demişti ki sen hem çocuk bakıp hemde çalışamazdın, dayanamazdın o tempoya. O dayanıyordu ama. Hem çocuklara bakıp hemde çalışıyordu. Ama ben yapamazmışım öyle dedi. Bunu diyemem mesela ben kimseye şak diye, sen yapamazsın. Niye yapamayım zaten gerizekalı mıyım? Belki de etrafıma farkında olmadan gerizekalı vibe veriyorum. Bilmiyorum.

Midem bulanıyor. Bazen her şeyden. Herkesden.
Bu aralar dilek kapım açıksa eğer dileğim, öfkemi hissetmediğim bir zaman dilimine geçmek. Antidepresansız sakin kalabilmeyi diliyorum kendime.

istanbul