27 Mayıs 2025, Salı
![]() saat: 22:55
![]() hayat garip garip ve harıl harıl akıyor. kaynaklar açısından hayatımın en kısıtlı günlerini geçiriyorum. hiçbir şeye vaktim yok, vakti açabilecek param yok, sürekli bir şey yapmam gerekiyor ve çok yorgunum, hiç enerjim yok. tüm bu hararetin içerisinde kendimi çok yalnız hissediyorum. bu yalnız hissetmeyi genellikle berlin’e bağlıyor ve ağlamaya başlıyorum. berlin’in ölümünü garip bir şekilde konumlandırdım ve negatif şeyler hissettiğimde hemen onu düşünüp, konuyu oraya bağlamak suretiyle kapatıyorum. zaten başka bi şey düşünmeye de pek vakit yok. şunu yazabilmem bile şaşırtıcı. yattığımda biraz düşünüyorum, uyumadan önce. zaten uyuyabilmek için bi şeyler düşünmek şarttır. beyni düşünceyle kilitlemeden kendini kapatmıyor. asla anlatamam ama kurduğum ilişkilerle ilgili bir şey suratıma tokat gibi çarptı. insanları ve hatta insanlarla kuracağım ilişkiyi kafamda idealize edip sonra oraya doğru sürüklüyorum. kurduğum ilişkilerin karşı tarafla ilgisi sorgulanır. sanki tamamı güvenli ilişkilenme simülasyonları ve bir şey gerçek olacak kadar yakınlaştığında korkumdan altıma sıçacak olup uzaklaşıyorum. sonuç: yalnızlık. hem de her zaman ve hep ve sonsuza dek. bunu anlamam bi beş sene kadar sürdü. yani anlamak biraz iddialı da, şöyle suyun üstünden görüp kaybetmek gibi. böyle şeyler. | ||
|