18 Ağustos 2025, Pazartesi
![]() saat: 09:00
![]() öncelikle lanet olsun bütün yazdıklarım tek bir tuşla nasıl silinebildi.. uzunca yazamayacağım tekrar... Rezil bir haftasonu geçirdim, tek gram gücüm yoktu. Ancak yemek yemek ve su içmek için ayağa kalktım. Normalde aranmayan ben, ailem tarafından arka arkaya 10 kere arandım. “iyiyim. Konuşasım yok” dememe rağmen. Sırayla aradılar. Sırayla aramanın sebebi nedir ki? Cevap veriyorum işte. Konuşasım yok... ama iyiyim.. Budur benim ailemi özetleyen durum. Kişiliğime, kararlarıma saygı bu kadar… Pazar günü ameliyat oldum. Annem 1, ablam 1 kere, babam 0 kere aradı Ama ben telefonu açmak istemeyince hepsi 3 er kere arka arkaya arıyor.. Ertesi gün, ablamdan gelen cevap şöyle. “Senin kimseyi bu kadar merakta bırakmaya hakkın yok bu ne demek telefon açmamak konuşmak istememek. Kaç bin kilometrede bunu yapamazsın!” Yine bişey demeyecektim ama dayanamadım yine duygularımın göz ardı edilmesine “Abla, Mesajın beni gerçekten çok etkiledi. Eskiden böyle içine kapandığım dönemlerimde tamamen iletişimi keserdim. Şimdi ise, kendimi zorlayarak da olsa en azından iyi olduğumu ama konuşmaya hazır hissetmediğimi söylüyorum ki merak etmeyin. Biraz zamana ihtiyacım var. Yaşadıklarımı sürekli başkalarına anlatarak çözmeye çalıştığımı fark ettim ama bu bana artık iyi gelmiyor. Hep olumsuz şeylerden bahsetmekten, hep aynı döngüyü yaşamaktan yoruldum. Ya “iyiyim” diye yalan söylemek ya da yıllardır süren aynı hikâyeyi yeniden anlatmak arasında kalıyorum. Bu hafta sonu kendimle yüzleşmeye çalıştığım zor bir süreçten geçiyorum. Bunun uzun süredir devam ettiğini biliyorsun. Böyle zamanlarda görüşmek istemediğimi söylediğimde arka arkaya aranmak, kararlarıma pek saygı duyulmadığını hissettiriyor. Son yazdığın mesajı bir kez daha okumanı isterim. Geçmişte yaşadığımız bazı tartışmalar da aklıma geliyor. O dönemlerde de benzer şeyler olmuştu ve çoğu zaman ne halin var görüp deyip konuşmayı kesmiştin benimle. Yanlızlığa itilmek sonunda hep özür dileyen ben oldum, üstelik haklı olduğumu düşündüğüm zamanlarda bile. Şimdi dönüp bakınca bunun bana ne kadar ağır geldiğini hatırlıyorum. Seni kaybetmemek için kendi gururumu pek çok kez geri plana attım. Sen bu mesajımı kişisel algılamışsın ki, sanki size acı çektirmek, merakta bırakmak için. Ama gerçekten benim neler hissettiğimi anlamak istedin mi?” Gelen cevap şaşırttı mı? “Ben senin ne yaşadığını biliyorum seni kendi haline bırakmak istiyorum bunu ne kişisel algıla ne de saygısızlık olarak. Yazdığımı tekrar da okudum ama kendine olduğu kadar etrafa karşı da sorumluluklarımız var ben sabaha kadar neler kurdum kafamda,sabaha kadar uyumadım. Bunu ben sana yaşarsam sen nasıl hissedersin bir empati kur lütfen. 2dk konuşmak sesini duymak çok bişey değiştirmedi sanırım. Kendine kalmak istiyorsun pekala anlıyorum. Sen de bizleri anla.” Yahu ben diyorum ki, ölüyorum ayağa kalkamıyorum, ağlamaktan gözüm şişmiş, sesim kısılmış. Sen diyorsun bizi düşün önce.. Bi kere ara, biz vicdanımızı rahatlatalım. Sonra istediğin gibi kötü hisset. Gerisi bizi alakadar etmez. Gün sonunda gücümü topladığımda aradım. Tahmin ettiğim gibi de oldu. Açmadı.. Beni cezalandırdı… Anladım be günce.. yıllardır kendime kabul edemediğim şeyi, hayır olur mu öyle dediğim şeyi anladım. Ailem dediğim insanların sevgisi bile karşılıksız değilmiş.. Hep hak etmek zorundaymışım… “Umarım iyisindir, ben daha iyiyim. Dün seni aradım. Açmayacağını tahmin ediyordum ama umuyordum ki açarsın. Beni yanıltmadın. Bütün haftasonu yataktaydım. Yemek yemek ve su içmek için kalktım. Ne biriyle görüşecek gücüm ne de cesaretim vardı. Ağlamaktan sesim kısıldı. Zoraki zoraki spora gittim, evi temizledim, biraz daha uyudum, kalktım, biriken işleri yaptım. Daha iyi hissettirdi.. Seni aradığım sıralarda az da olsa gücümü topladım. Bir arayım, görüntülü biraz göreyim dedim. Açmadın, dedim ki belki duymadı.. Kendimi inandırmak istedim.. Yok ya ablan bu yapmaz. Neler yaşadığını “biliyor”, seni “önemsiyor”. Onca yaşadıklarından sonra, bu gibi bir zamanda seni cezalandırmaz herhalde. Yaparmış. Canı sağolsun. Bunu göndermek istiyorum ama anlayacağını sanmıyorum.. Dün gece yine kriz geçirdim. Kalp atışım 190-150 arasında gidip geldi yarım 10 dakika boyunca.. Aklıma çocukken fısıldadıklarım geliyor. Keşke ölsem, belki o zaman değerimi anlarlar.. Bak bunu ailem için diyordum. Gerçekten unutmuşum bunları. Bu olan olaylar hatırlatıyor bana.. Bu da bir ayrılık olacak.. Belki sevgililerden daha zor olacak ama bu da bir ayrılık.. Tamamen konuşmayı kes demiyorum ama ne kadar değer göreceğini düşün. Suçlama onları, onların yaptığı gibi.. Güçlü olmaya çalış… | ||
|