09 Eylül 2025, Salı
![]() saat: 16:42
![]() İnsanın varoluşunu şekillendiren üç temel kavramdan biri ruhtur. Ruh, bedene yön veren, insana anlam kazandıran özdür. Ancak ruhun da bir açlığı vardır. Bu açlık, maddi ihtiyaçlardan değil; sevgi, anlam, adalet ve hakikat arayışından beslenir. Açlık kavramı genellikle biyolojik bir ihtiyaçla ilişkilendirilse de, ruhsal açlık daha derin ve kalıcıdır. İnsan, bedensel açlığını ekmekle giderebilir; fakat ruhsal açlığını ancak değerler ve içsel tatminle doyurabilir. Bu nedenle açlık, yalnızca biyolojik bir olgu değil, aynı zamanda varoluşsal bir meseledir. Bu noktada zaman devreye girer. Zaman, ruhun açlığını fark etme ve gidermede en önemli unsurdur. İnsan zaman içinde olgunlaşır, eksikliklerini görür ve ruhunu besleyecek kaynakları arar. Zaman, bir yandan tüketici bir unsur iken, diğer yandan ruhun açlığını doyuracak fırsatları da içinde barındırır. Sonuç olarak, ruh, açlık ve zaman birbirinden bağımsız düşünülemez. Ruhun açlığını fark eden ve zamanı doğru kullanan insan, varoluşunu daha anlamlı hale getirebilir. Bu üç kavram arasındaki denge, insana hem içsel huzuru hem de yaşamın bütünselliğini sunar. | ||
|